31 Ağustos 2010 Salı

"Kris siffrorna...Maria Wetterstrand Avslöjar Rödgrönas Misstag/Yeşiller Partisi sözcüsü Bayan Wetterstrand " Yanlışı açıklıyor; Üçüncü yazı

Görünen köy kılavuz istemez! Türkçe'de böyle bir söz var. İsveç'te ne denli geçerli kestiremiyorum.

Dün sunduğum fotoğraflar da kılavuz istemiyor sanırsınız. Ben de böyle düşünüyordum.

Fakat konu tahminimden karmaşık çıktı. Bu nedenle bu fotoğraflara bir daha baktım.

Çünkü kentte bu tür afişler çoğaldı. Şaşkınlığım şiddetlendi.

Nereye başımı çevirsem tepe üstü gelmiş bir afiş. Seçimin zor geçeceğini veren simgeler var.

Bunun neden böyle olduğunu merak etmek de yetmiyor. Dedektif Kim, o da zorlanıyor.

Kırmızı bisikletin durduğu yerde, hemen ağlara takılmış bir top gibi yazı var, sağ alt köşede. Diyor ki;

“Den här mannen ansvarar för att 44 000 människor i år riskerar att förlora sin ersättning från sjukförsäkringen och tvingas söka jobb de ändå inte kan få. Eftersom de är friska. Det är helsjukt. ”

Değerli İzleyici,

Daha ilk anlamlı tümcede aşağıdaki çeviri ortaya çıktı. Baş aşağı asılmış afişteki yazı diyor ki;

"Bu adam 44 000 kişinin işinin kaybedilme riskinden sorumludur..."

Ortada zorlu geçen bir düello var gibime geliyor. Bu seçim bugüne dek olanların en zorlusu...

Gazeteler de benimle aynı fikirde. Sağ alt köşede bir gazete.

İlk sayfa tek haber. Maria Wetterstrand; “Avslöjar rödgrönas misstag”

M. W. ;‘Kırmızı yeşillerin yanlışını açıklıyor.’

"Kriz sayıları" üst başlığı ile nabız yoklamalarındaki daramatik düşüş ve yükseliş odak yapılmış.

Görünen köy kılavuz istemez, işte; "Kırmızı Yeşil" muhalefet partileri oluyor. Burası çok belli.

Fakat, belli olmayan, görüldüğü gibi onların konuyu kavramalarında da zorluk var.

Son nabız yoklamaları onlar için çan çalmaya başladı, sıcak kestane avuçlarına düştü.

Son bir ayda bu üç partinin oluşturduğu muhalefet, yani; "Kırmızı Yeşil" nabız yoklamalarında on puan düşüş gösterdi.

Buna karşılık iktidar partilerinin oy yüzdesi bir o kadar yükseldi.

Kendileri de bunun nedenlerini anlamakta zorlanıyorlar. Onlar zorlanıyorsa, ben haydi haydi zorlanırım anlamakta.

Sol alt köşede Nisan'dan başlayıp Ağustos'a dek aylara göre düşen kırmızı oylar ve yükselen mavi oylar var. Kırmızı; muhalefet, mavi iktidar partileri.

"Taktik missen" (hatalı taktik)iri puntolarla baştan başa kapsamış orta sayfayı.

Şu an durum daha da dramatik. Ortada büyük bir bunalım var.

Dedektif Kim, harıl harıl çalışıyor.

Bakalım bu düellodan kimler kazançlı çıkacak. Yarın buluşalım hoşça kalın...

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez

Ağustos 2010, Stockholm
Fotoğraflar: Feryal Özkale Sönmez

‘Upptrisad kamp om makten i valrörelsen’ Sağ köşede ve yanda tepe üstü monte edilmiş afişler var. Bu afişlerde ülkenin başbakanı var; İkinci yazı

Dün başlangıç yazısında 'gazete haberlerine birlikte bakalım,' diyerek bir başlık verdim.

‘Alliansen på fortsaltt valfiske bland äldre.’

Bu başlıkta bir oyun olduğunu sonradan öğrendim.

Bu seçimlerde benim kavrayamadığım oyunlar var gibisinden bir duygu oluştu bende.

Bir duygu bu, buna sezgi de diyebiliriz. Hayır öyle mistik bir şey de değil.

Şöyle ki ben içimden gelen sese kulak verdim.

Bu sezgiye varır varmaz, bir dedektif buldum.

Konuların içinden çıkılmaz olanlarını ona bırakıyorum.

Bu seçimler ancak dedektif pertavsızı ile anlaşılabilir.

Bu düşünceye hangi nedenle vardım? Açıklayabilirim.

Sağ köşede ve yanda tepe üstü monte edilmiş afişler var.
Bu afişlerde bu ülkenin başbakanı var.

Bu neden böyle diye bana sormayın? Ben de kimseye sormadım!

Afişin üzerinde yukarıdan aşağı iri puntolarla 'MEGAFEL' yazılı.

Kentte bu tür afişler çoğaldı. Sağdaki ise Center Parti Başkanı. Şaşkınlığım iyice arttı.

Bunun nedenlerini araştırmak için bir dedektif buldum. Bazı şeyleri yakında o açıklayacak.


İşte size bir afiş daha! Bunlar hem bakan hem parti başkanı.

Bu nasıl oluyor diyeceksiniz!

Böyle ise haydi şimdi işimize bakalım.

Değerli İzleyici,

Dün 'bu sayfalara belgesel olacak fotoğraflar serpiştirme' sözü verdim.

Gördüğünüz gibi bu sözümü sürdürüyorum, hiç de zevk almadan.

Fakat beni sevindiren meslektaşlarım açısından başka bir şey var.

Stockholm’den Türkiye’ye haber konusunda zorluk çeken rakip meslektaşlar için de bir kolaylık olacak.

Hani ayda yılda bir haberi zorlukla bulup çıkaranlar...

Zor bela haber yayınlatan hızlı muhabir meslektaşlar...

Onlar, bundan böyle 'Dedektif Kim' buluşları, keşifleri peşinde koşsunlar.

Kolay gelsin! Her ne ise biz hemen konuya geçelim. Dedektif Kim!

Evet! Adı; Mr Dedektif Kim. İster inanın, ister inanmayın! Bu böyle.

Sonuç olarak Mr Dedektif Kim, ayağının tozu ile İngiltere’den geldi.

Gelir gelmez dün verdiğim ilk başlık için şunu söyledi.

Pertavsızını kullanarak dedi ki; ‘Alliansen’ kelimesi bir oyun.

Aslında; ‘İktidar partileri’ demesi gerekir.

‘Hükümet’ demesi gerekir. Fakat gazete bir şaşırtmaca yaparak, topu boşluğa atmış.

Ben de Mr Dedektif Kim için yeni bir blog açmanın yararını düşündüm.

Sağdaki gazete başlığı gibi labirent havası veren haberleri o çözecek.

Yarın buluşmak üzere hoşça kalın...

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez

Ağustos 2010, Stockholm
Fotoğraflar: Feryal Özkale Sönmez

"Alliansen på fortsatt valfiske bland äldre.. İktidar ittifakı yaşlılar arasında seçim balık avını sürdürüyor" ; İlk yazı

İsveç, İsveç olalı böyle bir genel seçim görmedi!

Anadolu'da söylenir; tıpkı kulpsuz bir kazan gibi bu seçimler.

Neyi nereden tutacağınızı bilemiyorsanız el uzatmayın oraya.

'Sıcak kestane,' diyor İsveçliler, avucuna alırsan yakar!

Tıpkı işte bu tanım gibi, İsveç’te bu seçim dönemi çok civcivli geçeceğe benziyor.

Kolay değil yorum yapmak!

Kim kazanıyor, kim yitiriyor diye kahve falına bakmak daha iyi!

Bir kez İsveç, otuz yıl, yirmi yıl, on yıl önceki İsveç değil.

İnsanlar, rejimler değişti. Dünya da çok değişti İsveç de çok değişti.

Sağ köşedeki fotoğraf, seçime olan ilgiyi gösteriyor. Stockholm, 'Kungsholmen'.

30 Ağustos 2010 günü öğleden sonra çekilmiş, evet sanat değeri yüksek bir fotoğraf. Evet hafiften çiseleyen bir yağmur da var.

Şimdi olaya nesnel gözle bakalım. Sahada kimse yok... Ne seyirci, izleyici ne de aktörler, oyuncular... Yine de bir oyun var... Sanal bir tiyatro... Evet!

Bilindik ezberlenmiş bozulmuş. Tüm kurallar, ilkeler, inançlar ayaklar altında, ya da tersi baş üstünde...

Aslında nerede oldukları belli değil.

Hani çok kestirmeden kızabilirsiniz.

Olur olmaz her durumdan, 'vazife' çıkarabilirsiniz kendinize!

('Vazife çıkarmak' Türkçe bir deyim.)

Sağ köşede bir gazete haberi.

Deniliyor ki "Yeşil Parti, Stockholm'de hemen hemen başabaş."

"Vazife çıkarmak," gibi bir durum yok burada...

Daha ilk başta açık edelim.

Daha başka gazete haberleri de vereceğiz.Zorluk da burada!

Değerli İzleyici,

Bu sınırlamalardan sonra ne yapmak için buradayız?

Olayın neşeli yanlarını, hoş ve biraz da eğlenceli yanını görmek.

Bu da az şey olmasa gerektir.

Her söze, her afişe, her duruma kendinizi "ters düşürürseniz" yandınız.

Eğer bir partiye kendinizi yakın hissediyorsanız işiniz daha da zor.

İşte bu romantizm bitirir insanı, can evinden vurur!

Yandığınızın resmidir bu duygu.

Şu arkaik evrelerde kalmış romantizm, yakar tüketir sizi.

En iyisi mesafeli durmak siyasa dalgalarına.

Kim haklı, kim haksız...

Bu tür bir dalaşmaya da uzak durmak...

Bu sayfalara belgesel olacak fotoğraflar serpiştirmeyi unutmadan.

Böylece yine de belgecilik öne çıkacak demektir.
Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez

Fotoğraflar; Feryal Özkale Sönmez

31 Ağustos 2010, Stockholm