13 Eylül 2010 Pazartesi

Dansk Folkpartiet (DF) hjälper Sverigedemokraterna (SD) att ta sig in riksdagen och”Brandtal mot Sd fick applåder”; Yirminci yazı

Dedektif Kim geldi ve uzun süre yerinden kıpırdamadı. Ben de yaklaşamadım ona.

Stockholm Maratonu görselliklerine bakmaya, onlarla oyalanmaya başladım.

Güzel fotoğraflar ekrana geldikçe, 'ah of' gibi ünlemler de çıkardım.

Hatta epeyce de gürültü yaptım. Bana mısın demedi.

Dedektif Kim canlansın ve sonu gelmez voltalarına başlasın, dedim.

Seçim konusunu hareketlendirsin, dedim ya, olmadı.

Orada dalıp gitmiş öyle. Onu, yirmi yıl önce ilk Hindistan gezgini günlerde tanıdım.

'Benaras' adlı romanımı yazmaya başlamamıştım henüz.

Dedektif Kim nasıl tanınır? Tanıdım diyorsam şöyle kısaca üç kez karşılaştık.

İlk Mumbai'de evet. İlk gün! Havalinanında bir taksi almak üzere sıraya girdim.

"Birlikte gidersek, taksi parasını bölüşürüz," dediydi. Böyle de olduydu.

Haftalar sonra gece otobüsleri ile tek başıma Hindistan turu yaptığım günlerdi.

Ağır ateşli bir sıtmadan ayağa kalkmıştım. Karşılaştık. Sirinagar'dı galiba.

Sokağa çıkma yasağı vardı. Uzaktan selamlaştık.

Yaklaştı; 'Ne olmuşsun, böyle sapsarı, ölmeye mi geldi buraya,' dediydi.

Sonra üçüncü kez Himalayalar. O zaman ondaki mizahı tam anlayamamıştım.

Bir kart verdi, 'İngiltere'ye yolun düşerse ara,' dedi. Unutup gitmişim.

Son yıllarda eskiye dönük, o günleri düşünmeye başladım. Eski defterlerimin birisinde buldum verdiği adresi. Haberleştik. Geldi işte.

Fakat o günlerde gördüğüm cevval Dedektif Kim gitmiş, onun yerine ağırbaşlı birisi gelmiş gibiydi.

İlk geldiği gün soğuk bir karşılaşma oldu. Fakat önemsemedim. Onu çok tanımıyorum.

Bu denli yakından ilk kez tanıyorum. Öyle düşücelere daldığı yere bakıyorum.

Biraz hasta gibi, ya da bir derdi var. Her ne ise...

Keşif masasına bıraktığı gazetelerin üstündeki pertazsızlardan birisini oradan aldım.

Üstte fotoğrafı olan gazete açıldı. Başbakan Fredrick Reinfeldt...

İlk başlıkta okunan tümce Reinfeldt, dün, Stockholm'de alkışlanmış.

"Släpp inte fram hatet i det svenska sanhället!"

'İsveç toplumunu nefret duygularına çekme!'

İkinci gazetenin üstündeki pertavsız da hemen yakında. Aldım onu da.

"Nu får alltså Sverigedemokraterna öppet stöd av Dansk Folkeparti och Pia Kjaersgaard" başlığı ortaya çıktı.

Sverigedemokrat Partisi, Danimarka Folkepartisi başkanı Pia Kjaersgaard'dan açıkça destek alıyor şimdi.

Üçüncü gazete sırada bekliyor. Ses etmeden onu da pertavsızdan kurtardım.

"Finansmannen Winston Håkanson (M) bedriver en person valkampanj med storsatsning pa kultur som hjärtefråga.

İşadamı W. Håkanson kişisel seçim kampanyasında kültür sorunsalına yatırım yapacağını söylüyor.

"Den 29 åriga it miljonären Charlie Hansson (S) vill fostra alla skolbarn till entreprenörer.”

29 yaşındaki "it" milyoneri C. Hansson okullara eğitim konusunda girişimci olma sözü veriyor.

Stellan Skarsgård adlı oyuncu kırmızı yeşil muhalefet partilerini desteklemiş.

Oysa ben nelerden söz edecektim? Konu bunlar değildi benim için.

Bu üç muhalefet partisinin Stockholm’da ’Kugsträdgården' adlı parkta seçmen önüne çıktılar.

Dün evet, orada yaptıkları konuşmaları izleyecek, fotoğrafları inceleyecektim. Olmadı!

Ellerime sıcak kestane gibi yapıştı gazeteler. Tedirginlikle onları masaya bırakmak isterken ses yaparım diye ellerimde tuttum onları uzunca süre.

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez

Eylül 2010, Stockholm
Fotoğraflar Feryal Özkale Sönmez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder