19 Eylül 2010 Pazar

Val 2010, ; “Det handlar om vilket Sverige vi vill leva i... "; Otuz üçüncü yazı

Bugün Pazar 19 Eylül 2010, ilk haber yazı/I dag den sondag 19 september 2010.

Seçim 2010! Oy kullanmada son gün. Bu seçim hangi İsveç'te yaşamak istiyoruz, anlamındadır.

1 Eylül günü, bazı lokal kütüphanelerde başladı oy verme.

Sonunda 19 Eylül günü olan noktaya, son yüz metreye girildi.

Son büyük düelloya gelmeden bir grup sevinçliydi.

Önce tek kale oynayan iktidar partileri özellikle çok umutluydu.

Son yüz metreye girilirken de onlar öndeydi.

Dengeler alt üst oldu! Fakat tuhaf şeyler oldu, demiştim.

Beklenilmedik şekilde (SD) partisi ortaya çıktı.

Parlementoya girme hesapları, sayım döküm işlemleri yapıldı.(SD) Partisinin önünü kesmek... İşte bu!

Girerlerse zor olacak, diye düşünen (M) Partisi üç top kişi ile, (SD) Partisinin güçlü olduğu bölgeye gitti.

Başbakan, Maliye Bakanı ve Dışişleri Bakanı, orada bir mitinge katıldılar.

Tam o günlerde, (SD) “partiler bizimle konuşmalı,” diye gazetelerden seslendi.

Olanlar bu sırada oldu. Takım oyunu bozuldu.

Markajda bunalan Mona Sahlin, (S) Partisi bu markajdan kurtuldu.

Markajda bunalan Mona Sahlin, dedim.

Parti Başkanı Sahlin, kendi partisi içinde markaja alınmış, izlenimi vardı.

Bunun üzerine eski başkanlar, başbakanlar sahneye çıktılar.Son yüz metre.. önde hükümet partileri...

Bu sahneyi kaçırdılar. Salt bu sahneyi değil bu arada arkadan koşan Rödgröna’yı gözden kaçırdılar.

Deyim yerindeyse, tek kale oynadıkları sırada işte bunlar oldu.

Bunlar olduğu sırada son uzatmalar geldi dayandı..

Son anda bir serbest vuruş.. çıktı. Böylece Rödgröna ikinci vuruşu kazandı.

İkinci gol ağlarla kucaklaştı. İki hasım takımın arası kapandı.

Duran bir topla uzaktan kaleciyi avlamak... Aslında durum ortadaydı.

Şimdi durum nedir? Öteki partilerde olmayan bir düzenek.

Karınca gibi çalışan (M) Partisi bir anda durdu.

Büyük düello sonrası kaleciler ve fotvet oyuncuları değişmedi.

Top bir kale önünden, öteki kale önüne hızla gidip gelmeye başladı.

Düşünelim ki tek kale oynamak da vardı işin içinde.

Hani bu şekilde bu maç sürse, uzatmalar yetmeyecekti. Günlerce oynasalar durum değişmeyecekti.

Bu tek kale oynama durumundan, her iki kaleye de gidip gelen topu izlemek zorlaştı.

İki beklenmedik olay ortaya çıktı tam bu sırada.

Rödgröna karşı tarafın savunma hatlarını yararak gol atmak zorundaydı, demiştim. Bu oldu.

1)"Hastalık sigortası hakkında Kırmızı Yeşillerin hücumu görüldü büyük düelloda.

Şöyle ki iktidar partileri, hükümetin yumuşak karnı burası.

Top işte tam buradan içeriye girdi ve dört partinin kalesine...

2)(SD) Partisi ile gelen beklenmedik dalga.. ikinci kez sallandı hükümet ortakları...

Son nabız yoklamalarında değişen sayılar ortaya çıktı.

Sonucu akşam saatlerinde aşağı yukarı göreceğiz.

Bu seçim gününde seçim sandıklarına gittik.

İlk fotoğrafta, bir bayan oy kullanmaya gidiyor. Bu durum çok etkili bir manzara.

Onu izledik. Kimseden yardım istemedi.

Kapı önünde kendisine el uzatmak isteyen (VPK) ve (GP) sandık görevlilerine de bakmadan merdivenleri çıktı. Onu bekledik. Döndü ve tek başına evine yollandı.

Seçim, oy verme eylemi işte böyle sakin bir ortamda sona doğru ilerliyor.

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 19 Eylül 2010, Stockholm

Fotoğraflar Feryal Özkale Sönmez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder