15 Eylül 2010 Çarşamba

"Flera tunga bedömare varnar för att det kan bli stökigt på finansmarknaden om Sverigedemokraterna får en vågmästarroll"; Yirmi dördüncü yazı


Bugün 15 Eylül 2010, ikinci haber yazı/I dag onsdag 15 september 2010.

Bugün objektifimizi başlangıç günü olan 31 Ağustos 2010 ve seçim için alana çıkmış gezgin bir çalışma grubuna çevirelim.

Hafif yağmur çiseliyor zaman zaman. Bu gezgin grup LO bayrağı altında, seçim bilgileri taşıyor.

Genç hostesler kahve ikram etmek için pembe yağmurluk altında, boş alanı bekliyorlar.

Bu sahneleri görünce ben de çok şaşırmıştım.

Dedektif Kim Londra'dan geldiğini ve bu alanda olduğunu söylemişti.

On beş dakika sonra oraya vardığımızda ünlü parkta in cin bile yoktu. Fakat çok özel bir ortam vardı.

Telefonda kendisini tarif ederken, "beni kahve alırken bulacaksın," demişti.

Merdivenleri çıktık ve ilk kez orada (Barış Manço kulakların çılasın) bu mırıltaları işittik.

Böyle başladı Dedektif Kim ile buluşmamız. Ne romantik ve biraz da mistik değil mi?

Soldaki fotoğrafta pembe yağmurluklu genç hostes, kahve ikram ediyor. Dedektif Kim, elinde kahve fincanı.

Onunla ilk böyle bir ortamda ve onu kahve alırken bulduk.

Bana pertavsızla durumu simgesel olarak gösterirken, dudaklarında bu nakarat mırıldanıyordu.

Kulaklığını çıkardı, bana da dinletti; mini telefonunda Barış çağlayıp akıyordu.

“İşte hendek, işte deve, ya atlarsın ya düşersin, baktın olmaz vaz geçersin.. zordur almak bu seçimi...”

Dedektif Kim o gün başlattığı pertavsızla izlemede haklı çıkacak gibi görünüyor.

Bugün yine konu kayması oldu. İlk haber Bayan Maud Oloffson olacaktı.

Pertavsız kaç gündür onun üstünde duruyor.

Center Parti Başkanı da bu seçim sonrası gidebilir. Oylarında düşüş sürüyor.

Seçim hemen her partiyi zorluyor. Değişen dünya zorluyor.

Bu seçimde hemen her liderin yerine bir yenisi hazır.

Bu denli zor bir seçim dönemi olacağını, İsveçli partiler de kestirememişler anlaşılan.

Moderatlarla, Sosyaldemokratlar kapışması giderek bir konuda yaklaşma getirdi.

Zorunluluk doğdu! Dedektif Kim böyle düşünüyor.

Böyle düşündüğünü birkaç gün once pertavsızını bıraktığı gazetelerdeki işaretle vermişti.

İlkin Başbakan kaygılarını açıklamıştı. Konu neydi? Biraz anımsayalım!

13 Eylül tarihli haberde başlık olarak bu konuyu verdik.

”Dansk Folkpartiet (DF) hjälper Sverigedemokraterna (SD) att ta sig in riksdagen.

"Nu får alltså Sverigedemokraterna öppet stöd av Dansk Folkeparti och Pia Kjaersgaard."

Konu (SD) "Sverigedemokratparti" İsveç Demokrat Partisi'nin bu seçimde parlamentoya girmesi için, Danimarka Halk Partisi tarafından açık açık desteklenmesi ile su yüzüne çıktı.

Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard İsveç'e geldi ve bir konuşma yaptı.

Bardağı taşıran damlalar böyle başladı. İlk tepkiyi Moderata Samlingspartiet Başkanı, Başbakan Fredrik Reinfeldt gösterdi.

Dedektif Kim bu tepki izerine ilk pertavsızını koyduğunda, dedi ki "Sverigedemokratparti onların oy tabanına giriyor. Tepkinin şiddeti bundan."

Pertavsızın yön vermesi üzerine gazetelere yansıyanlara bakıyorum. "Vågmästar Riksdag oroar marknaden

"Flera tunga bedömare varnar för att det kan bli stökigt på finansmarknaden om Sverigedemokraterna får en vågmästarroll"

Ben de bunu düşünmedim değil. Bu arada İsveç seçmenlerinin yer ve yön değiştirmelerini de düşündüm.

Bir milyonun üstünde seçmen, bir partiden ötekisine gidip geliyor, haberlerini de vermiştim daha geçenlerde.

Bir şey daha oldu. “Sarrazin- ett politiskt dlemma” haberleri de iyice yerleşti gazetelere.

Şimdi bir an duralım! Dört yüz metre koşan atletlerin, son yüz metre virajındaki dönüşlerini düşünün!

Virajı dönecekler ve son yüz metreyi tüm güçleri ile koşacaklar...

Elindeki bir telefon ekranında bu sahneyi gösterdi Dedektif Kim bana. Gözlüklerle baktım.

Ekrandaki koşuculara zom yaptı ve kişileri büyüttü. İsveç parti liderleriydi koşanlar.

Gözlerime inanamadım! Gözlüğüm yere düştü ve camı çatladı! İnanmayacaksınız!

Hiçbir şey olmamış gibi Dedektif Kim, göz kırptı ve Barış Manço'yı mırıldanmaya başladı.

"İşte deve, işte hendek, ya koşarsın ya düşersin... Seçimde son üç güne böyle, bu ezgi ile girdik.

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 15 Eylül 2010, Stockholm

Eylül 2010, Stockholm
Fotoğraflar Feryal Özkale Sönmez

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder